27 Ocak 2011 Perşembe

Otuz çok geç...

Demin aklıma bir şey gelir gibi yapıp kaçtı.
Neyse...
Sokakta değişik insanlar gördüm bugün. Futbolu Yeniçerilerin bulduğundan bahsediyorlardı. En azından böyle bir inançları vardı. Aslında ana meseleleri bu değildi. Hakkı Abi'nin 30 yaşından sonra koyu bir fanatik olmasının, 15 yaşından beri fanatik olmasıyla ünlü şahsın durumuyla bir olmayacağının tartışıldığı bir platform vardı arkamda. Her neyse... Ben de döndüm, dedim, bakın dedim, hepimizin inançları var. Ben mesela dedim... Kendime inanırım dedim. Nasıl demişim? En çok da tereyağlı kurabiyelere, bir de  Napolyon'a inanırım dedim. 

İyi demiş miyim? 

Bence iyi dedim.



13 Ocak 2011 Perşembe

Saçmaladığımın farkındayım, evet. Mutlu musun şimdi?

Bir şeyi ilk defa söylüyor olmak mı önemli anlamıyorum.
Yani şimdi bakıyorum birkaç Antik Yunan düşünürüne (adlarını burada afişe etmek istemiyorum), adamlar iyi hoş güzel şeyler söylemişler ama diyorsun ki ne var bunda? 
Eee?
Bunu ben de akıl edebilirdim.
İçinde yaşadığımz zamanda insanlar acayip şeyler üretiyorlar, ama bu kadar saygı ve/veya ilgi görmüyorlar.
Bunu için illa ki 2500 yıl önce yaşamak mı gerekiyordu? Ha tabi bir de üşenmeyip düşündüklerini kaleme almışlar.


O zaman bence ben de Platon'um.


Evet, birini afişe ettim.