16 Ağustos 2011 Salı

Dublajlı yaşam, mutlu yaşam

Adliyede sıra beklerken bir adam "sicil kaydının temiz olduğunu ispatlamak" için verdiği 5 lira karşılığında müthiş bir hizmet ve güleryüz beklediğini söyleyerek kavga çıkardı. Adeta ortalığı birbirine kattı. Önce tek vezne çalıştığı için isyan etti, sonra sıranın aslında gayet hızlı ilerlediğini anlayınca çalışanlara dadandı. Bak dostum, bu sıçtığımın sırasında daha önce adam öldürmediğimi, dolandırıcılık ya da hırsızlık yapmadığımı ispatlamak için bekliyorum. Bu kağıt parçası için 5 lira para veriyorum ve buradan her gün en az on bin kişinin bu belgeden aldığını - almak zorunda olduğunu- düşünmek yeterince sinirlerimi bozuyor, o yüzden şimdi ben o beyaz kıçını bir güzel tekmelemeden bir an önce buradan topuklasan iyi edersin ahbap, ha, beni duyuyor musun ha lanet olası? Evet evet, aynen böyle söyledim. İspatlı kanıtlarım, kanlı canlı şahitlerim var.

Yalan söyledim. Yok.

Koy götüne ya! Kime ne! Neyse yazacak bir şeylerim olmadığı için ama çok güzel bir blog bulup kıskandığım ve bir şeyler yazma endişesi içine girdiğim için sizi maruz bıraktığım minik minik beyin jimnastikleri bunlar.

Adam da beyaz meyaz değildi ha...

Şimdi diyebilirsiniz ki doğru düzgün blog yaz gidip onu bunu kıskanacağına.

Hı? Pardon?

Benim büyük büyük dedem sarayda çeşnicibaşıymış cınım. Hoplayan göbekler ve tükrük partikülleri.