31 Ocak 2012 Salı

Arabın yeri

Danmark'ta ne mi buldum?

ANKARA MAKARNASI
DİMES MEYVE SUYU
PİŞMANİYE
KURU KAHVECİ MEHMET EFENDİ
BİBERİYE TURŞUSU
DAHA NELER NELER

Yalan değil.
Hepsi burda. Arabın yerinde.
Tesadüfen.
Bi markete girdim ve gördüm.
Hepsini.
Sarsıldım.
Gözlerim yaşardı.
Tüylerim ürperdi.
Evet.

14 Ocak 2012 Cumartesi

That you've never been her lover

suzanne takes you down on to her place near the river
you can hear the boats go by
and you can spend the night beside her
and you know that she's half crazy
but that's why you wanna be there
and she feeds you tea and oranges
that come all the way from china
and just when you mean to tell her
that you have no love to give her
then she gets you on her wavelength
and she lets the river answer

...

10 Ocak 2012 Salı

"Cocky Pine" mıydı?

Bazen bir şey yaparsınız (ya da yapamazsınız) ve o sırada aklınızda alakasız bir şey beliriverir, sonra aklınızda beliren o alakasız şey dudaklarınızdan sözcükler halinde dökülür. Efendim, o sözcükleri söylediğiniz kişiye dikkat edin. Lakin hepsi benim gibi mazbut ve aklı başında olmayabilir. Serbest çağrışımlar tehlikelidir. Sözcükler fikirlere dönüşebilir. Ve o an yaşananları (ya da yaşanamayanları) böyle bir kamusal alana kaydırabilir. Kamusallık yanıltıcı, cümleler yıkıcı, varsayımlar bunaltıcı olabilir. Evet. Ama orada olan(ya da olamayan) bir şey varsa vardır. Olmayan bir şey yoktur. O zaman hiç olmamıştır. Belki de daha önce bir defa olmuştur. Ama bu hep olacağı anlamına da gelmez. Değil mi? Ama devamlılık korkutucu, ihtimaller sevimsizdir. Beynini yiyen küçük böcekleri yemlemeyi bırak e mi? Be cool.

Saçmalamıyorum. Hepsi gerçek. Ben yalancı mıyım?

Diilim.

Gerçekten.

Aksine samimi ve içten olduğumu düşünüyorum. Bi de...

Neyse.